Başbakan Erdoğan ‘Hiçbir tehdide boyun eğmeyeceğiz’

‘Hiçbir tehdide boyun eğmeyeceğiz’

Başbakan Erdoğan Konya’da yaptığı konuşmada “Hiçbir tehdide boyun eğmeyeceğiz. Hak mücadelesinden asla ayrılmayacağız. İstedikleri kadar çirkin yollara girsinler; Türkiye’de söz, karar artık milletindir” dedi.

“Ne zaman başımız dara düşse Konya’nın desteğini, dualarını yüreğimizde hissettik. Sizin desteğiniz, hayır dualarınız sayesinde karanlıklar aydınlığa çevrildi. 11 yıl boyunca siz bize ne emrettiyseniz onu gerçekleştirmenin, gayretinde olduk. 11 yıl boyunca size mahcup olmadık. Bizi desteklediğiniz için teşekkür ediyorum. 
 
ntvmsnbc
Güncelleme: 13:57 TSİ 17 Aralık. 2013 Salı

KONYA – Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Konya’da toplu açılış töreninde konuştu.

Erdoğan konuşmasına Ankara’da düşen askeri helikopterde şehit olan askerler için Allah’tan rahmet dileyerek başladı.

Başbakan konuşmasında şunları söyledi:

Bir kere daha söz veriyorum, sizin güveninize halel getirmeyeceğiz. Hiçbir tehdide boyun eğmeyeceğiz. Siz arkamızda olduğunuz müdetçe Allah’ın izniyle geri adım atmayacağız. Haktan ve hak mücüadelesinden asla ayrılmayacağız. İstedikleri kadar çirkin yola tevessül etsinler, istedikleri kadar kirli ittifakların içine girsinler. Türkiye’de artık söz artık milletindir, karar milletindir, yetki milletindir. Arkasına karanlık odakları alanlar bu millete istikamet çizemez. AK Parti iktidarı buna izin vermez. Saldırılar, tuzaklar bu millete diz çöktüremedi, bundan sonra da çöktüremez.

Kimin ne hesabı varsa, kendilerine güveniyorlarsa 30 Mart’ta seçim var, o seçime girsinler hesabı orada milletle görsünler. Hesabını sandık dışında görmek isteyenlere ne millet ne de biz müsade etmeyiz, göz yummayız. Türkiye bir muz cumhuriyeti değildir, milletin çiğneneceği, kararlarının yok sayıldığı bir kabile devleti değildir. İçeriden ve dışarıdan hiç kimse benim ülkemi karıştıramaz, benim ülkemde çirkin tuzaklar kuramaz.

Çok enterasandır; birilerinin topu tüfeği varsa, birilerinin hilesi hurdası varsa, bizim de Allah’ımız var. Bize millet yeter.

Biz yasakları kaldırıyoruz, milletimizin önüne seçenekler koyuyoruz, tercihler koyuyoruz. Hiçbir dayatma içinde değiliz. Hiçbir dayatmaya da müsamaha göstermiyoruz. Birinden alıp diğerine vermiyoruz. Herkesin hakkı ne ise onu temsil etmenin mücadelesini veriyoruz. Bu normalleşme Türkiye’ye asla kaybettirmez. Türkiye normalleşerek büyüyecek.

Başörtüsü zulmunü ortadan kaldırdık. Kamuda, TBMM’de vazife yapabiliyorlar. Türkiye normalleşerek büyüyecek.

Türkiye ağırlıklarından kurtulmuş bir şekilde 2023 hedeflerine yürüyor. 21. yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacak.

Biz tek millet, tek bayrak, tek vatan dedik. Kimse bu vatan üzerinde operasyonlara kalkışmasın, karşısında bizi bulur. Etnik milliyetçiliği, bölgesel milliyetçiliği tanımıyoruz.

Ben inanıyorum ki 30 Mart Türkiye için milat olacaktır. En yüksek oy oranına çıkmasını Konyalı kardeşlerimizden bekleriz. Durmak yok, yola devam.”

Başbakan Erdoğan Burs ve kredi miktarı artırıldı

Burs ve kredi miktarı artırıldı

Antalya’da konuşan Başbakan Erdoğan, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerin burs ve kredi miktarlarının artırıldığını açıkladı. Buna göre; 1 Ocak’tan itibaren lisans öğrencileri 300 TL, yüksek lisans öğrencileri 600 TL, doktora öğrencileri ise 900 TL burs alacak.

 

 
ntvmsnbc ve Ajanslar
Güncelleme: 13:11 TSİ 15 Aralık. 2013 Pazar

ANTALYA – Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kepez ilçesinde düzenlenen toplu açılış ve 10 bin kişilik spor salonu temel atma töreninde konuştu

Erdoğan, “İki gün içinde Antalya’ya 1 milyar 211 milyon liralık eser ve yatırımın resmen açılışını gerçekleştirmiş oluyoruz. Bunların hepsi Antalya’ya hayırlı olsun” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, konuşmasında üniversite öğrencilerine de müjde verdi.

“1 Ocak 2014 itibarıyla Türkiye genelinde 1 milyon 452 bin 363 öğrencimize burs ya da kredi vereceğiz. Rakamı açıklıyorum; lisans öğrencileri için aylık 280 lira olan yüksek öğrenim kredi ve burs miktarını 1 Ocak 2014’ten itibaren 300 liraya yükseltiyoruz.

Yüksek lisans öğrencilerinin aylık 560 lira olan burs veya kredi miktarını 600 liraya yükseltiyoruz. Doktora öğrencilerinin aylık 840 lira olan burs ve kredi miktarını 900 liraya yükseltiyoruz. 2002’ye göre öğrencilerin kredi ve burs miktarını böylece yüzde 567 oranında artırmış oluyoruz.

YURTKUR yurtlarında yani kredi yurtlarında kalan öğrencilerimize şu anda aylık 201 lira yemek katkısı ödüyoruz. 1 Ocak’tan itibaren bu yemek katkısını da 220 liraya yükseltiyoruz. Yani lisans öğrencisi böylece 520 lira almış oluyor.”

‘ZENCİYE DE BEYAZA DA EŞİT MESAFEDEYİZ’
Korkuteli’nde ilçesindeki toplu açılış töreninde de konuşan Başbakan Erdoğan, vatandaşlar arasında ayrım yapmadıklarını söyledi.

Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“Türk’e ne kadar eşit ve uzaksak, Kürt’e de o kadar eşit ve uzak olacağız. Hiç ayrımcılık yapmayacağız. Çünkü yaratılanı Allah öyle takdir ettiği için öyle doğmuş. Kimse kalkıp da yaratana ‘beni şöyle yarat, beni böyle yarat’ deme hakkına sahip mi? Yok. Rabbim nasıl istediyse mutlak yaratıcı öyle yarattı. Kimi zenci oldu, kimi beyaz oldu. Bizde böyle bir ayrım var mı? Biz zenciye de aynı mesafedeyiz eşitiz, o da bizim bu noktada ülkemdeyse aynı şekilde vatandaşım, beyaz da aynı şekilde. Yıllar yılı batı zenci ile beyaz arasında ırkçılık yaptı. Daha yeni yeni bunları anlamaya başladılar ama bizim inancımızda böyle bir ayrım yok, biz hepsini seviyoruz, ayrım yapmıyoruz.

Biz yola çıkarken bir şey söyledik. Afyonkarahisar’dan yola çıkıyorduk. ‘Tek millet’ dedik. Türk’ü ile Kürt’ü ile Laz’ı, Çerkez’i, Gürcü’sü, Abhaza’sı ve Roman’ı her şeyiyle 36 etnik unsur tek millet. İki tek bayrak. Bayrağımızın rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin sembolü. Şairin dediği gibi ‘bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır’. Biliyorsunuz bu CHP Antalya gelir, bayrağımızı sallandırır, Hakkari’ye gider sallandıramaz. MHP zaten Sivas’tan öteye gidemiyor. 780 bin kilometrekareye hitap edemiyor. Biz her yerde varız, 780 bin kilometrekarenin iktidarıyız. Ne belli bir bölgenin, ne belli bir etnik unsurun, 76 milyonun. Böyle çıktık bu yola, böyle gidiyoruz. Onun için ‘tek vatan’ dedik. ‘Tek devlet’ diyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devleti tek devletimiz, kimseye burada operasyon, ameliyat ettirmeyiz. Yapmaya gayret edenler bedelini ağır öderler. Tüm güvenlik güçlerimiz ile, hükümetim ile devletimizle her an, her zaman karşısındayız. Bunu böyle bilecek.”

Recep Tayyip Erdoğan: Molla’nın idamına engel olun

Erdoğan: Molla’nın idamına engel olun

Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina’yla telefonla görüşen Başbakan Erdoğan, Cemaat-i İslami Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Abdülkadir Molla’nın idam edilmesine engel olunmasını istedi.

Başbakanlık Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, Başbakan Erdoğan’ın, Molla’nın idam cezasına çarptırılması nedeniyle, bu sabah Hasina’yla bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği belirtildi. 
 
ntvmsnbc ve Ajanslar
Güncelleme: 14:55 TSİ 12 Aralık. 2013 Perşembe

ANKARA – Bangladeş’te Yüksek Mahkeme, Cemaat-i İslami Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Abdülkadir Molla’ya verilen idam cezasını onayladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, idamın engellenmesi için girişimde bulundu.

Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina’yla telefonla görüşen Erdoğan, Molla hakkındaki idam cezasının infazına engel olunmasını istedi.

Erdoğan’ın görüşmede Bangladeş’in istikrar ve iç barışına verdiği önemi vurguladığı, Türkiye ve Bangladeş’in tarih boyunca hep dayanışma içinde olduklarını ve iki ülke halklarının birbirlerini çok iyi anladıklarını ifade ettiği vurgulandı.

Bangladeş’in huzur ve birlik içinde geleceğe ilerlemesinden Türkiye olarak büyük memnuniyet duyduklarını dile getiren Başbakan Erdoğan, Molla’nın idamının ülkede yeni yara ve sorunlara yol açabileceğine dikkati çektiği de kaydedildi.

Türkiye’nin idam cezasını kaldırdığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, Bangladeş’in bugün yeni sorunlara değil, istikrara ve gelişme çizgisini sürdürmeye ihtiyacı olduğuna işaretle, Hasina’dan Abdulkadir Molla hakkındaki idam cezasının infazına engel olunmasını istediği bildirildi.

Abdülkadir Molla, 1971’de bağımsızlık savaşı sırasında insanlığa karşı suç işlemekten suçlu bulmuş ve Şubat ayında ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak temyiz mahkemesi kararı idama çevirmişti.

Abdülkadir Molla, kendisiyle ilgili suçlamaları reddediyor.

Cemaat-i İslami Partisi destekçileri de kararı siyasi olarak nitelendiriyor.

Erdoğan’ın kahvehane ziyareti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Edirne ziyaretinde Uzunköprü‘den sonra geldiği Keşan İlçesi’nde bir kahvehaneye uğradı.Burada vatandaşlarla sohbet eden Erdoğan, futbol anılarından bahsetti.

recep tayyip erdoğanın hayatı

Aslen Rizeli olan Recep Tayyip Erdoğan 26 Şubat 1954’te İstanbul’da doğdu. 1965 yılında Kasımpaşa Piyale İlkokulu’ndan, 1973 yılında ise İstanbul İmam Hatip Lisesi’nden mezun oldu. Fark dersleri sınavını vererek Eyüp Lisesi’nden de diploma aldı. Üniversiteyi Marmara Üniversitesi İktisadî ve Ticarî Bilimler Fakültesi’nde okuyan Erdoğan, bu okuldan 1981 yılında mezun oldu. 

Gençlik yıllarından itibaren sosyal hayat ve siyasetle içice bir yaşamı tercih eden Erdoğan, disiplinli ekip çalışmasının ve takım ruhunun önemini kendisine çok genç yaşlarda öğreten futbolla 1969-1982 yılları arasında amatör olarak ilgilendi. Aynı zamanda bu yıllar, genç bir idealist olarak memleket meseleleri ve toplumsal sorunlarla ilgilenen Recep Tayyip Erdoğan’ın aktif politikaya adım attığı döneme rastlamaktadır. 

Lise ve üniversite yıllarında Milli Türk Talebe Birliği öğrenci kollarında aktif görev alan Recep Tayyip Erdoğan, 1976 yılında MSP Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanlığı’na ve aynı yıl MSP İstanbul Gençlik Kolları Başkanlığı’na seçildi. 1980 yılına kadar bu görevlerini sürdüren Erdoğan, siyasi partilerin kapatıldığı 12 Eylül döneminde, özel sektörde bir süre müşavirlik ve üst düzey yöneticilik yaptı. 

1983 yılında kurulan Refah Partisi ile fiilî siyasete geri dönen Recep Tayyip Erdoğan, 1984 yılında Refah Partisi Beyoğlu İlçe Başkanı, 1985 yılında ise Refah Partisi İstanbul İl Başkanı ve Refah Partisi MKYK üyesi oldu. İstanbul İl Başkanlığı görevi sırasında diğer siyasi partiler için de model olan yeni bir örgütsel yapı geliştiren Erdoğan, bu dönemde özellikle kadınların ve gençlerin siyasete katılımını artırmaya yönelik çalışmalar yaptı; siyasetin tabana yayılarak geniş halk kitleleri tarafından benimsenip itibar görmesi yolunda önemli adımlar attı. Bu yapılanma, mensubu bulunduğu Refah Partisi’ne 1989 Beyoğlu yerel seçimlerinde büyük bir başarı kazandırırken, yurt genelinde de parti çalışmaları için örnek teşkil etti. 

27 Mart 1994 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, siyasî yeteneği, ekip çalışmasına verdiği önem, insan kaynakları ve malî konulardaki başarılı yönetimiyle dünyanın en önemli metropollerinden biri olan İstanbul’un kronikleşmiş sorunlarına doğru teşhis ve çözümler üretti. Su sorunu, yüzlerce kilometrelik yeni boru hatlarının döşenmesiyle; çöp sorunu ise dönemin en modern geri-dönüşüm tesislerinin kurulmasıyla çözümlendi. Hava kirliliği sorunu Erdoğan döneminde geliştirilen doğalgaza geçiş projeleriyle son bulurken, kentin trafik ve ulaşım açmazına karşı 50’den fazla köprü, geçit ve çevre yolu inşa edildi; sonraki dönemlere ışık tutacak birçok proje geliştirildi. Belediye kaynaklarının doğru kullanımı ve yolsuzluğun önlenmesi amacıyla olağanüstü önlemler alan Erdoğan, 2 milyar dolar borçla devraldığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin borçlarını büyük ölçüde ödedi ve bu arada 4 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi. Böylece, Türkiye’nin belediyecilik tarihinde yeni bir çığır açan Erdoğan, bir yandan diğer belediyelere örnek olurken, bir yandan da halk nezdinde büyük bir güven kazandı. 

Recep Tayyip Erdoğan, 12 Aralık 1997’de Siirt’te halka hitaben yaptığı konuşma sırasında, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenlere tavsiye edilen ve bir devlet kuruluşu tarafından yayınlanan bir kitaptaki şiiri okuduğu için hapis cezasına mahkum edildi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine son verildi. 

Recep Tayyip Erdoğan, 4 ay kaldığı cezaevinden çıktıktan sonra kamuoyunun ısrarlı talebi ve gelişen demokratik sürecin bir sonucu olarak 14 Ağustos 2001’de arkadaşlarıyla birlikte Adalet ve Kalkınma Partisi’ni (AK Parti) kurdu ve Kurucular Kurulu tarafından AK Parti’nin Kurucu Genel Başkanı seçildi. Milletin teveccüh ve güveni AK Parti’yi daha kuruluşunun ilk yılında Türkiye’nin en geniş halk desteğine sahip siyasî hareketi haline getirdi ve 2002 yılı genel seçimlerinde üçte iki parlamento çoğunluğuyla tek başına iktidara taşıdı. 

Hakkındaki mahkeme kararı nedeniyle 3 Kasım 2002 seçimlerinde milletvekili adayı olamayan Erdoğan, yapılan yasal düzenlemeyle milletvekili adaylığının önündeki yasal engelin kalkması üzerine, 9 Mart 2003’te Siirt ili milletvekili yenileme seçimine katıldı. Bu seçimde oyların yüzde 85’ini alan Erdoğan, 22. Dönem Siirt Milletvekili olarak parlamentoya girdi. 

15 Mart 2003 tarihinde Başbakanlık görevini üstlenen Recep Tayyip Erdoğan, aydınlık ve sürekli kalkınan bir Türkiye idealiyle, hayatî öneme sahip birçok reform paketini kısa süre içinde uygulamaya koydu. Demokratikleşme, şeffaflaşma ve yolsuzlukların engellenmesi yolunda büyük mesafeler katedildi. Buna paralel olarak ülke ekonomisi ve toplum psikolojisini olumsuz yönde etkileyen ve onyıllardır çözülemeyen enflasyon kontrol altına alındı, itibarını yeniden kazanan Türk Lirası’ndan 6 sıfır atıldı. Devletin borçlanma faiz oranları aşağı çekildi, kişi başına düşen millî gelirde büyük artış gerçekleştirildi. Ülke tarihinde daha önce görülmemiş hız ve sayıda baraj, konut, okul, yol, hastane ve enerji santrali hizmete girdi. Bütün bu olumlu gelişmeler, bazı yabancı gözlemciler ve Batılı liderler tarafından “Sessiz Devrim” olarak adlandırıldı. 

Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği’ne giriş sürecinde ülke tarihinin dönüm noktası olarak nitelenen başarılı girişimlerine ek olarak, akılcı dış politikası ve yoğun ziyaret-temas trafiğiyle Kıbrıs sorununun kalıcı çözüme kavuşturulması ve dünyanın çeşitli ülkeleriyle verimli ilişkiler geliştirilmesi konularında önemli adımlar attı. Tesis edilen istikrar ortamı iç dinamikleri harekete geçirirken, Türkiye’yi bir merkez ülke haline getirdi. Türkiye’nin ticaret hacmi ve siyasal gücü, yalnız içinde bulunduğu coğrafî bölgede değil, uluslararası alanda da hissedilir düzeyde arttı. 

Recep Tayyip Erdoğan, 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde %46.6 oy alarak büyük bir zafer kazanan Ak Parti’nin Genel Başkanı olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 60. Hükümeti’ni kurdu ve tekrar güvenoyu aldı. 

Recep Tayyip Erdoğan evli ve 4 çocuk babasıdır. 

Ailesi 
26 Şubat 1954 tarihinde doğdu. 
4 Temmuz 1978’de Emine Hanım ile evlendi. 
Ahmet Burak, Necmeddin Bilal, Esra ve Sümeyye olmak üzere 4 çocuk sahibidir. 

Eğitim Durumu 
1965 yılında Piyale Paşa İlkokulu 
1978 yılında Istanbul İmam Hatip Lisesi 
1981 yılında Marmara Üniv. İktisadi Ticari Bil. Fak. 

Siyasi Kariyer 
1976 yılında MSP İstanbul Gençlik Kolları Başkanlığı’na seçildi. 
1984 yılında Refah Partisi Beyoglu İlçe Başkanlığı’na seçildi. 
1985 yılında Refah Partisi Istanbul İl Başkanlığı’na seçildi. 
1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçildi. 
15 Mart 2003 tarihinde T.C. Başbakanı oldu. 

Başbakan Erdoğan ‘Ülkeyi sevmek gibi dertleri yok’

‘Ülkeyi sevmek gibi dertleri yok’

Başbakan Erdoğan, Tekirdağ’da iş adamlarına hitap ettiği konuşmasında Hakkari’de yaşanan olayları eleştirdi, “Bunların ülkeyi sevmek diye bir derdi yok” diye konuştu.

 

 
ntvmsnbc
Güncelleme: 23:13 TSİ 07 Aralık. 2013 Cumartesi

Başbakan Erdoğan, Hakkari’de 2 kişinin hayatını kaybettiği olaylarla ilgili “2 gündür Hakkari’yi karıştırıyorlar, bunların ülkeyi sevmek diye bir derdi yok” dedi.

Trakya ziyaretine devam eden Erdoğan, Tekirdağ Valiliğinin onuruna verdiği akşam yemeğinde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, iş adamları ve diğer katılımcılara hitap etti. 

Terör devam ettiği sürece Güneydoğu’ya yatırımcının gitmeyeceğini ifade eden Erdoğan, “Para, civa gibidir kendisi için hep uygun olan yeri, limanı arar ve oraya kaçar onu oraya kaçırmamak lazım, o güveni, istikrarı temin ettiğinizde işte o zaman Güneydoğu’ya da benim girişimcim gider, teşvikse teşvik” diye konuştu.

Erdoğan, hükümet olarak bölgede birçok teşvik verdiklerini aktardı ve “Arazi veriyoruz, vergi muafiyeti, enerji hepsi var, buna rağmen gitmiyor, sebep bu anlattığımız güven, terör bütün bunlar” ifadelerini kullandı. 


Hakkari’de son 2 günde yaşanan ve 2 kişinin hayatını kaybettiği olaylara değinen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bir yıldır sıkıntı yaşamıyoruz, ama şurada 2 gündür yine Hakkari’yi karıştırmak isteyenler var, karıştırıyorlar. Geliyorlar kamu binalarına saldırıyorlar, özel bir öğrenci pansiyonunu işgal etme girişiminde bulunuyorlar, bunların bir defa ülkeyi sevmek diye bir derdi yok.

Şimdi biz Şırnak’ta gittik havalimanı yaptık. Birileri ‘Şırnak’ta havalimanına ne gerek var’ diyebilir. Hayır arkadaş, heryerde yapacağız. Tabi fizibil olacak, biz bunların incelemesini yaptık, fizibil olduğunu gördük.”